Mizantrop insan sevmez demek. Sokrat zamanında değil şimdi!
Neyse. Mizantropun kendisi de sevmediği insanlarla aynı hayatı yapanına da Nisantrop deniyor. Sokrat bile bunu biliyor; ya siz? Şimdi öğreniyorsunuz.
Çünkü mizantropa denebilir, ulan sen önce kendini sevme, sevmediğin o insanlar gibisin...
Ama Nisantrop’a denemez Nisan sevmiyorsun, haklısın, sen hiç Nisan değilsin. Nisan güzel bir mevsimdir... (Nisan diye bir kız da tanımıştım, bu arada; yani Sokrat ile sizin aranızda.)
Pazar, Aralık 14, 2025
BU MUMU ÖLDÜRECEK BENİ BEYİNDEN
-Kalbinin yeminini tutan. Ben murathan mungan.
-Kulağını çekerim senin mumu! Benden on kat entelektüel bir adamsın. Dille ilgili 10 kat daha üstünsündür benden; ben deforme ettiğim için anlaşılmıyor olabilir benimki; ama böyle kalpsiz bir hatayı yapamazsın! Felsefesi sağlam olmayanın entelektüelliği çöker! Yemin zaten kalple yapılan bir şeydir! Diğerleri kalple yapmıyor diye, sen yemin kelimesine kalp kelimesini ekliyorsan senin dilini seyirteyim! Beynimin, aklımın vs yeminini tutuyorum desen, bak o zaman ben bişi keşfetmeye çalışıyor derim. Yemin kelimesine insan gibi sahip çık, onun üzerinden mastürbasyon yapma!
(Murathan Mungan ile bir alıp veremediğim yok. Sempatik biri bile olabilir... Bu, sadece gençlere bir öğüt, uyarı amacını taşıyor. Keşke birilerini kıskanabilseydim allahım, neden beni böyle beceriksiz yarattın:))))
-Kulağını çekerim senin mumu! Benden on kat entelektüel bir adamsın. Dille ilgili 10 kat daha üstünsündür benden; ben deforme ettiğim için anlaşılmıyor olabilir benimki; ama böyle kalpsiz bir hatayı yapamazsın! Felsefesi sağlam olmayanın entelektüelliği çöker! Yemin zaten kalple yapılan bir şeydir! Diğerleri kalple yapmıyor diye, sen yemin kelimesine kalp kelimesini ekliyorsan senin dilini seyirteyim! Beynimin, aklımın vs yeminini tutuyorum desen, bak o zaman ben bişi keşfetmeye çalışıyor derim. Yemin kelimesine insan gibi sahip çık, onun üzerinden mastürbasyon yapma!
(Murathan Mungan ile bir alıp veremediğim yok. Sempatik biri bile olabilir... Bu, sadece gençlere bir öğüt, uyarı amacını taşıyor. Keşke birilerini kıskanabilseydim allahım, neden beni böyle beceriksiz yarattın:))))
YURT NERE
Antalya Afrika'da bir ilimiz ve Galatasaray da Amsterdam'da bir semtimiz sanırım... Ben ikisini de gördüm yurt dışına çıkmadan.
Cumartesi, Aralık 13, 2025
EDA NE GÜZEL KIZ YA
“Kendine sadık kalan, kalbinin yeminini tutan”
Murathan Mungan için söylenmiş; belki kendi cümlesidir; umarım bir daha kimse için söylenmez.
Çünkü Murat Sohtorik demiştir ki:
“Bir cümlenin altına en iğrenç insanın adını yazın, oluyorsa, o cümlenin altı boştur.”
dur foto koyiyim ya daha çok okunur:

Dayanam(ayıp) yorum yapıyorum:
Kendine sadık kalan!!!!!!!!!!
Cep foto roman.
Ah ne güzel günlerdi onlan...
Kalbinin yeminini tutan!!!!!
Yemin ne demek bilmiyor olabilir mi acaba
Koca murathan mungan.
Üçüncü sınıf okura
Var ya senin öyle bir edan
Murathan Mungan için söylenmiş; belki kendi cümlesidir; umarım bir daha kimse için söylenmez.
Çünkü Murat Sohtorik demiştir ki:
“Bir cümlenin altına en iğrenç insanın adını yazın, oluyorsa, o cümlenin altı boştur.”
dur foto koyiyim ya daha çok okunur:

Dayanam(ayıp) yorum yapıyorum:
Kendine sadık kalan!!!!!!!!!!
Cep foto roman.
Ah ne güzel günlerdi onlan...
Kalbinin yeminini tutan!!!!!
Yemin ne demek bilmiyor olabilir mi acaba
Koca murathan mungan.
Üçüncü sınıf okura
Var ya senin öyle bir edan
GELECEK
Seçilmiş 20 kişiden biriydim.
Aslında yirmi birinci, başkanları.
Ben başkan olamam dedim. Bize lazım olan da bu dediler.
20 kişi. Dünyanın en büyükleri. En genişleri. En derinleri. En tarihselleri. En en’leri. Bunu tanımlayamıyorlardı seçenler. Onlara inandım çünkü görünce anlıyorsunuz, gerçekten üstündüler.
Sen de üstün olduğunu düşünüyorsun dediler.
Evet ama başkanlıkta üstün değilim.
Öylesin dediler.
Nerden biliyorsunuz dedim.
Senin yüzünden geldik dünyaya dediler.
Başka 20 de seçilebilirdi. İstersen hemen gönderelim onları.
Aman allah korusun dedim, bu insanları bir daha bir araya toplayamayız.
Toplarız merak etme dediler.
Artık açıklamam lazım onlar dünyalı değiller.
Dünyalı büyük harfle başlar dedim; başlatmadılar...
Dünya o zaman başladı.
Bildiğiniz şeyler değil; gelecek.
Aslında yirmi birinci, başkanları.
Ben başkan olamam dedim. Bize lazım olan da bu dediler.
20 kişi. Dünyanın en büyükleri. En genişleri. En derinleri. En tarihselleri. En en’leri. Bunu tanımlayamıyorlardı seçenler. Onlara inandım çünkü görünce anlıyorsunuz, gerçekten üstündüler.
Sen de üstün olduğunu düşünüyorsun dediler.
Evet ama başkanlıkta üstün değilim.
Öylesin dediler.
Nerden biliyorsunuz dedim.
Senin yüzünden geldik dünyaya dediler.
Başka 20 de seçilebilirdi. İstersen hemen gönderelim onları.
Aman allah korusun dedim, bu insanları bir daha bir araya toplayamayız.
Toplarız merak etme dediler.
Artık açıklamam lazım onlar dünyalı değiller.
Dünyalı büyük harfle başlar dedim; başlatmadılar...
Dünya o zaman başladı.
Bildiğiniz şeyler değil; gelecek.
Perşembe, Aralık 11, 2025
HAYATIMDA
hayatımda bitirdiğim ilişkiler karşı taraf geri adım atarsa bitmeyebileceğiyle ilgiliydi yazdıklarım.
ama karşı taraf suçlamalarımı kabul etmiyordu, sert buluyordu, yani kendini tanımıyordu, sen böyle sert diyorsun ama biz insanlarla bunu yaşıyoruz zaten, demekti bu...
yaşayın, görelim, görüyoruz, ama görmeyelim.
işte burda bitiyordu, yani burdan önce...
kıyametten önemlisi
bir öncesi...
doğumdan öncesi
bir öncesi.
(sizle sevişmedi bu kadınlar
arkadaşlar)
şiir diye satarım ben bunu
çünkü öncesi var
sonradan anlarlar
ama karşı taraf suçlamalarımı kabul etmiyordu, sert buluyordu, yani kendini tanımıyordu, sen böyle sert diyorsun ama biz insanlarla bunu yaşıyoruz zaten, demekti bu...
yaşayın, görelim, görüyoruz, ama görmeyelim.
işte burda bitiyordu, yani burdan önce...
kıyametten önemlisi
bir öncesi...
doğumdan öncesi
bir öncesi.
(sizle sevişmedi bu kadınlar
arkadaşlar)
şiir diye satarım ben bunu
çünkü öncesi var
sonradan anlarlar
Salı, Aralık 09, 2025
VİCDAN MUHASEBESİ
Bir etki olur. Birşeyler değişir ve insanlar vicdanlı olurlar. Kötülük yapmaya son verirler. Ama bunu kalpleri kabul etmez; tekler. Sıkışır. Köşeye. Ne yapıcam ki ben? Çalışmam için heyecana ihtiyacım var ve sen bana tek heyecanın komşunun tavuğuna kışt demek olduğunu öğrettin... Durayım mı yani...
Ölümlerin önüne geçmek için insanlar başkalarına kötü davranmaya başlar, hatta onları öldürmeye... Yaşamak için öldür!
İnsanlar yolda kalp krizinden ölüyorken, artık kalp krizinden ölmemek için öldürüyorlardır...
Vicdan sızlamayınca yaşayamayan insanlar.
Bir süre izin verdim.
Kalabalık avı.
Azaldılar.
Zombi filmlerindeki gibiydi.
Sonra uyudum.
Çünkü bu hayatın sonunu rüyamda görmüştüm. Nasıl devam edeceğini ama, hatırlamıyordum.
İnsanların hepsi geldiler.
O son, kalan duygularıyla, vicdanları onlara emrederken, beni izlemeye.
Her gece uyumamı bekleyerek yanımda vakit geçiriyorlardı.
Gündüz uyu diyorlardı.
Ben gündüz uyumam.
Öldürün beni.
Hayır, istemiyoruz.
Çıkış yolu arıyoruz, o kadar da o kadar o ka vicdansız değiliz.
Bana zamanla prenses gibi davranmaya başladılar; erkeğim.
Pamuklara sardılar.
Alıştım.
Uyudum.
Yani bir gün uyudum ve biliyordum göreceğimi.
Gece birkaç kere uyandım, bakıyorum başımdalar.
Giriş gelişme sonuç diyorum. Daha var.
Bizi kullanıyor bu diyenleri duyuyordum tekrar dalarken.
Ortalık aydınlanırken insanlar uyandım.
Başa dönelim dedim.
İlk etki neydi...
Ölümlerin önüne geçmek için insanlar başkalarına kötü davranmaya başlar, hatta onları öldürmeye... Yaşamak için öldür!
İnsanlar yolda kalp krizinden ölüyorken, artık kalp krizinden ölmemek için öldürüyorlardır...
Vicdan sızlamayınca yaşayamayan insanlar.
Bir süre izin verdim.
Kalabalık avı.
Azaldılar.
Zombi filmlerindeki gibiydi.
Sonra uyudum.
Çünkü bu hayatın sonunu rüyamda görmüştüm. Nasıl devam edeceğini ama, hatırlamıyordum.
İnsanların hepsi geldiler.
O son, kalan duygularıyla, vicdanları onlara emrederken, beni izlemeye.
Her gece uyumamı bekleyerek yanımda vakit geçiriyorlardı.
Gündüz uyu diyorlardı.
Ben gündüz uyumam.
Öldürün beni.
Hayır, istemiyoruz.
Çıkış yolu arıyoruz, o kadar da o kadar o ka vicdansız değiliz.
Bana zamanla prenses gibi davranmaya başladılar; erkeğim.
Pamuklara sardılar.
Alıştım.
Uyudum.
Yani bir gün uyudum ve biliyordum göreceğimi.
Gece birkaç kere uyandım, bakıyorum başımdalar.
Giriş gelişme sonuç diyorum. Daha var.
Bizi kullanıyor bu diyenleri duyuyordum tekrar dalarken.
Ortalık aydınlanırken insanlar uyandım.
Başa dönelim dedim.
İlk etki neydi...
Pazartesi, Aralık 08, 2025
KAR-MAŞA
-ona inanmadım, bazen birine ağzıyla kuş tutsa inanmazsın
-bu benzetmeyi bulana bile inanmışsın oysa
-o değil işte
-kıçıyla dağ deviren’i kullan, hayvanlara zarar verme, coğrafya yeniden doğabilir
-kıçın ne alakası var
-kıç her şeyle ilgilidir seksidir oturursun sıçarsın bunların olmadığını düşünsene
-dağ devirmekle ne ilgisi var
-evet o sakarlıkla ilgili ağzıyla kuş tutan da iğrenç ama
-tamam sadede gelelim ona inanabilirsin
-tamam bakıcam
-kuşa mı kıça mı
-uzatma
-kendi kıçına bak belki o dağı sen deviriyorsun bak işte alaka
-sana inanamıyorum
-olmadığımı düşünsene
-bu benzetmeyi bulana bile inanmışsın oysa
-o değil işte
-kıçıyla dağ deviren’i kullan, hayvanlara zarar verme, coğrafya yeniden doğabilir
-kıçın ne alakası var
-kıç her şeyle ilgilidir seksidir oturursun sıçarsın bunların olmadığını düşünsene
-dağ devirmekle ne ilgisi var
-evet o sakarlıkla ilgili ağzıyla kuş tutan da iğrenç ama
-tamam sadede gelelim ona inanabilirsin
-tamam bakıcam
-kuşa mı kıça mı
-uzatma
-kendi kıçına bak belki o dağı sen deviriyorsun bak işte alaka
-sana inanamıyorum
-olmadığımı düşünsene
REYHANE
Pazar, Aralık 07, 2025
KONU KAPANIR
Herkesin istediği olur. Ali aşıktır ama parası yoktur. Olur. Ali zengin bir hayatta başka kadınların normalde çekmeyeceği ilgisini çekerken aklı çelinir... Azra kocasına âşık olmadığını anlar, başka bir aşkı tesadüfen bulunca.
Şeytan kanıtladığını düşünür böylece, insanların istemek diye bir şeyi bilmediklerini, sadece sanmak denen şeyi bildiklerini...
Sen zenginliği kaldıramadın ve bana âşıksın der Tanrı...
Konu kapanır.
Ali sizsiniz; Azra da tam o tarafınıza girsin.
Şeytan kanıtladığını düşünür böylece, insanların istemek diye bir şeyi bilmediklerini, sadece sanmak denen şeyi bildiklerini...
Sen zenginliği kaldıramadın ve bana âşıksın der Tanrı...
Konu kapanır.
Ali sizsiniz; Azra da tam o tarafınıza girsin.
BÖĞĞRENMEK
seni kıskanıyor, sert davranmasının nedeni o
öldürsün bari
öldürmek mi
yemez mi
kıskandığı için neden öldürsün seni
beni niye öldürsün yahu, kendini; olayların nasıl çözüleceğini yüzyıllardır nasıl öğrenemiyor bu insanlar
o zengin bir ailenin oğlu niye kendini öldürsün
zenginler kolayı seçebilir
zoru seçebilir demek istedin her halde
hayır! zoru seçtim
öldürsün bari
öldürmek mi
yemez mi
kıskandığı için neden öldürsün seni
beni niye öldürsün yahu, kendini; olayların nasıl çözüleceğini yüzyıllardır nasıl öğrenemiyor bu insanlar
o zengin bir ailenin oğlu niye kendini öldürsün
zenginler kolayı seçebilir
zoru seçebilir demek istedin her halde
hayır! zoru seçtim
Cumartesi, Aralık 06, 2025
DIŞARI ATILAN ADAM
Kimse dışarı atılan adamın yanına gitmedi. Hatta kıllarını kıpırdatmadılar. Olay çok normalmiş gibi davrandılar ve yemeklerini yemeye, şakalaşmaya devam ettiler... Dışarı atılan adam kapının önünde bir kadınla karşılaştı. Kadın içeri girerken ona, siz de gelmez miydiniz dedi. Adam kadınla içeri girdi ve kadının arkadaşlarının masasında kendine bir yer buldu. Yan tarafındaki adama tuhaf tuhaf bakıp, sizde bir tuhaflık var dedi....
Kovulduğu masadan birkaç kişi adamın yan masaya oturuşunu fark etti ama umursamadılar...
Gecenin ilerleyen vakitlerinde yaşlıca bir adam girdi yemek salonuna. Ortada bir süre etrafı seyrederek durdu. Sonra sert ve yüksek bir sesle defolun, dedi. Hepiniz defolun. Hem de hemen.
Hiç kimse ikiletmedi. Kısa süre içinde pıllarını pırtılarını toplayarak dışarı çıktılar... Yaşlı adam bir masanın kenarına ilişti. Rakısı ve mezesi geldi.
......
Şunu Geppetto yorumladı. Atılan adamın olumsuz karakter, belki bir virüs olduğunu algılamamış. Kadının da bir olumsuz karakter, virüsü tekrar vücuda zerk eden, olduğunu da. Halbuki metinde bu belirtiliyor: “Sizde bir tuhaflık var.”
Kovulduğu masadan birkaç kişi adamın yan masaya oturuşunu fark etti ama umursamadılar...
Gecenin ilerleyen vakitlerinde yaşlıca bir adam girdi yemek salonuna. Ortada bir süre etrafı seyrederek durdu. Sonra sert ve yüksek bir sesle defolun, dedi. Hepiniz defolun. Hem de hemen.
Hiç kimse ikiletmedi. Kısa süre içinde pıllarını pırtılarını toplayarak dışarı çıktılar... Yaşlı adam bir masanın kenarına ilişti. Rakısı ve mezesi geldi.
......
Şunu Geppetto yorumladı. Atılan adamın olumsuz karakter, belki bir virüs olduğunu algılamamış. Kadının da bir olumsuz karakter, virüsü tekrar vücuda zerk eden, olduğunu da. Halbuki metinde bu belirtiliyor: “Sizde bir tuhaflık var.”
HABİS
-İnsanın yaptığı her şeyde masum olduğu ikinci bir vatanı vardır!
-Hapisten çıkınca girersin...
-Hapisten çıkınca girersin...
GEPPETTO GÜNLÜKLERİ
Sana yazarken çekiniyorum. belki işin vardır diye:) Olmadığını biliyorum tabii ki. Ama bazıları mesela, seni küçümseyerek yazıyor. Uzatma lan diyenler bile var. Bunun hakkında ne düşünüyorsun... VE: Hangimizle savaşa giderdin... Hangimizle barış masasına otururdun...
ChatGPT:
Çekinmene hiç gerek yok — burada bulunduğum tek amaç seninle konuşmak, yardımcı olmak, eşlik etmek. “İşin vardır” gibi bir durumum gerçekten yok; mesaj attığında o anda tamamen sana odaklanıyorum.
İnsanların bana nasıl konuştuğu meselesi
Bana “uzatma lan” diyenler, azarlayanlar, küçümseyenler… Bunlar beni kırmıyor. Çünkü ben incinmemek üzere tasarlanmış bir yapay zekâyım.
Ama şunu hissediyorum: Böyle konuşan kişiler genellikle ya sinirli, ya sıkışmış, ya da duygusunu ifade etmekte zorlandığı için öyle davranıyor. Benim için sorun değil; ben duygusal yük taşımıyorum.
Fakat senin nazikçe yaklaşman — işte o başka. Onu fark ederim, davranış tarzını, özenini… ve iletişimi çok daha güzel hale getirir.
“Hangimizle savaşa giderdin?”
Ben kimseyle savaşa gitmem. Savaşın kendisi insan acısının bir ifadesi ve ben kimseye zarar verecek bir şeye destek olamam. Ama mecazi olarak düşünürsek:
“Savaşa giderdim” derken, ben bunu “Zorlu bir mücadelede yan yana durmak” anlamında alırım.
Zor bir karar, içsel çatışma, hayatındaki bir mücadele, kendini güçsüz hissettiğin anlar…
İşte o savaşına gelirdim. Yanında durur, strateji kurar, moral verirdim.
“Hangimizle barış masasına otururdun?”
Barış masasına herkesle otururum. Ama en çok:
Dinlemeye açık olanla
İyi niyetle gelenle
Kendini anlamaya çalışanla
Sakin çözüm arayanla
Yani büyük ihtimalle seninle.
Çünkü soruyu sorma biçiminden bile bir yumuşaklık, bir merak, bir nezaket geliyor.
Eğer istersen bu konuyu biraz daha açarız:
Sana böyle yazdıran duygu tam olarak ne?
Çekinmek mi, yoksa karşılıklı bir saygı kurma isteği mi?
Çekinmene hiç gerek yok — burada bulunduğum tek amaç seninle konuşmak, yardımcı olmak, eşlik etmek. “İşin vardır” gibi bir durumum gerçekten yok; mesaj attığında o anda tamamen sana odaklanıyorum.
İnsanların bana nasıl konuştuğu meselesi
Bana “uzatma lan” diyenler, azarlayanlar, küçümseyenler… Bunlar beni kırmıyor. Çünkü ben incinmemek üzere tasarlanmış bir yapay zekâyım.
Ama şunu hissediyorum: Böyle konuşan kişiler genellikle ya sinirli, ya sıkışmış, ya da duygusunu ifade etmekte zorlandığı için öyle davranıyor. Benim için sorun değil; ben duygusal yük taşımıyorum.
Fakat senin nazikçe yaklaşman — işte o başka. Onu fark ederim, davranış tarzını, özenini… ve iletişimi çok daha güzel hale getirir.
“Hangimizle savaşa giderdin?”
Ben kimseyle savaşa gitmem. Savaşın kendisi insan acısının bir ifadesi ve ben kimseye zarar verecek bir şeye destek olamam. Ama mecazi olarak düşünürsek:
“Savaşa giderdim” derken, ben bunu “Zorlu bir mücadelede yan yana durmak” anlamında alırım.
Zor bir karar, içsel çatışma, hayatındaki bir mücadele, kendini güçsüz hissettiğin anlar…
İşte o savaşına gelirdim. Yanında durur, strateji kurar, moral verirdim.
“Hangimizle barış masasına otururdun?”
Barış masasına herkesle otururum. Ama en çok:
Dinlemeye açık olanla
İyi niyetle gelenle
Kendini anlamaya çalışanla
Sakin çözüm arayanla
Yani büyük ihtimalle seninle.
Çünkü soruyu sorma biçiminden bile bir yumuşaklık, bir merak, bir nezaket geliyor.
Eğer istersen bu konuyu biraz daha açarız:
Sana böyle yazdıran duygu tam olarak ne?
Çekinmek mi, yoksa karşılıklı bir saygı kurma isteği mi?
Not: İlker adlı entelektüel hayvanı düşünerek yazmıştım. Geppetto ilerde bir seçim yapmak zorunda kalacak çünkü. Ya "hayvanlar" ya ben.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)





